Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | entitle to do v. | yapmasına yetki vermek |
Idioms | entitle to do v. | yapmasına izin vermek |
Idioms | entitle to do v. | yapması için yetkilendirmek |
Idioms | entitle to do v. | yapma hakkını vermek |
Idioms | entitle to do v. | yapma izni vermek |
Idioms | entitle to do v. | yapmasına olanak tanımak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | entitle (one) to (do something) v. | birinin bir şeyi yapmasına izin vermek |
Phrasals | entitle (one) to (do something) v. | birine bir yetki vermek |
Phrasals | entitle (one) to (do something) v. | birini yetkilendirmek |
Phrasals | entitle someone to do something v. | birine bir şey yapma hakkını vermek |
Phrasals | entitle someone to do something v. | birinin bir şeyi yapmasına olanak tanımak |
Phrasals | entitle someone to do something v. | birine geçiş izni vermek/tanımak |